Somon DNA

Somon Dna yöntemi ile cilt nem oranı artırılabiliyor ve cildin gençleşmesi sağlanabiliyor. Medikal estetik yöntemidir ve somon dna’sı, insan dna’sına en uygun dna özelliklerine sahiptir. Somon balığı dna’sı ve saf hyalüronik asit bileşiminden oluşturulan özel aşı, cildin yenilenmesinde ve cilt hazarlarının onarılmasında oldukça etkilidir.

Kolajen üretimine katkı sunar ve cildin her zaman nemli ve esnek kalmasını sağlar. Healthpoint clinic tarafından medikal estetik yöntemi olarak kullanılıyor. Güvenli ve risksiz olarak kullanılan bir yöntemdir ve cilt bakımını yaptırmak isteyenlerin, cilt yapısına göre önerilebiliyor.

Somon Dna Aşısı

Somon balığının dna’sı ile hazırlanan cilt bakım aşısıdır ve cilt yenileme, gençleştirme amacıyla kullanılır. Somon Dna’sının insan dna’sı ile uyumlu olması, cilt bakımında, ciltte nem tutma oranının artırılmasını sağlıyor.

Nem dengesi sağlanan cilt daha elastiyet özelliğine sahip olacak ve parlak görünümü ile yaşlanma belirtilerinin azaltılmasını sağlayacaktır. Gençlik aşısı olarak tanımlanabiliyor ve cilt hücrelerinin kendisini onarmasını ve yenilenme sürecinin hızlanmasını sağlar.

Estetik yöntemlerde kullanılan tekniklerden birisidir ve kırışıklıkların, ince çizgilerin görünümünü azaltarak yaşlılık karşıtı etkisini gösterir. Cilt kuruluğu gibi olumsuz durumlarla karşılandığında, kolaylıkla ve güvenle kullanılabiliyor.

Somon Dna Yönteminin Amacı

Medikal estetik yöntemlerinin kullanım amacı belirlenir ve kişinin ihtiyaçlarına göre kullanılır. Somon Dna’sının faydaları sayesinde, cilt sorunlarına kolay çözümler bulunabiliyor. Uygulamanın kullanım amacı, ciltteki nem dengesini sağlamak ve elastikiyet kaybının önüne geçerek, daha sağlıklı bir cilt yapısına sahip olmaktır.

Yaşlanma karşıtı etkisi ile ciltte oluşan kırışıklıkların görünürlüğünü azaltacaktır. Cilt bakımında bu yöntemin kullanılmasının amacı, ciltte nem tutmayı sağlamak ve cilt sorunlarına neden olan kurumayı önlemektir. Cildin yenilenmesini sağlayan etkiye sahiptir ve hücre yenilenmesi ile sağlıklı, pürüzsüz daha parlak bir cilde sahip olmayı destekler.

Somon Dna Niçin Kullanılır?

Somon Dna’sının kullanıldığı cilt türleri, uzmanlar tarafından belirleniyor. Hangi cilt tipine hangi estetik tedavi yöntemlerinin kullanılabileceğine, cilt analizi yapılarak karar veriliyor.

Somon dna’sından yapılan özel aşısının niçin kullanılacağı, cilt sorunlarına ve sorunun boyutuna göre karar verilir. Güneş ışını hasarı olan, kuru ve nemsiz ciltler, cilt tonu eşitsizlikleri, ince kırışıklıklar, elastikiyetini kaybetmiş ciltler için kullanılan yöntemlerden birisidir.

Ciltte nem tutma özelliğinin aktifleşmesini sağlar ve nemlendirme işlemleri ile cildin elastikiyeti artırılıyor. Bu cildin kendisini hızla yenilemesini ve gençleşmesini sağlar. Hastalara neden bu yöntemin kullanılacağı, tüm faydaları ile gösteriliyor.

Somon Dna Hazırlama

Medikal estetik uygulamalarının önemli yöntemlerinden birisi olan somon dna’sının nasıl hazırlandığını öğrenmek, sağlıklı bir cilde sahip olmak için doğru tercihlerin yapılmasını sağlayacaktır. Somon balığının sütünden ya da sperminden izole edilerek alınan dna’lar ile hazırlanır.

Somon balığı ile insan dna yapısının uyumlu olması, aşı olarak hazırlanan karışımların, insan vücuduna yüksek oranda uyum sağlamasını, işlemlerin risksiz yapılmasını sağlıyor. Cilt yenileme aşısı, somon balığı dna’sı ve cildin temel yapı taşı olan saf hyalüronik asit karışımı ile hazırlanıyor. İnce uçlu iğnelerle deri altına enjekte edilerek uygulanıyor.

Somon Dna Nasıl Yapılır?

Cilt nem oranı dengelenmesi için yapılacak olan uygulamalarda ön hazırlık yapılır. Hastanın cilt tipi ve cilt sorunu belirlenir. Uygulamanın yapılacağı cilt bölgesi iyice temizlenir. Lokal anestezi yöntemi uygulanır ve bunun için anestezik krem kullanılır.

Hazırlanan aşı karışımı, ince uçlu iğnelerler cilt altına enjekte edilir. Kullanım miktarı ve işlem alanı, cilt sorunun büyüklüğüne göre belirlenir. İnce uçlu iğnelerle yapılan enjekte işlemleri, yaklaşık 20 – 30 dakika sürebiliyor. Riski ve yan etkisi olmadığı için hasta, uygulama sonrasında günlük yaşamına devam edecektir.

Somon Dna Aşısının Avantajları

Somon Dna’sının, cilt nem dengesi ile cilt gençleştirme ve yenileme amacıyla kullanıldığı ve etkili bir yöntem olduğu biliniyor. Bu yöntemin sağlamış olduğu avantajlar, etkisinin en iyi şekilde görülmesini sağlıyor. Doğal ve biyolojik uyumluluk özelliğinden dolayı herhangi bir risk oluşturmadan kullanılabiliyor.

Doğal etkisi ile cildin yeterli oranda su tutmasını ve uzun süre nemli kalmasını sağlıyor. Nemli kalan cilt daha pürüzsüz görüntüye sahip olacaktır. Kolay uygulanabiliyor ve alerji riski düşüktür. Hastalar etkisini uzun süre görür. Tüm avantajları göz önünde bulundurulur ve cilt yapısına göre güvenle uygulanır.

Somon Dna Tedavi Süreçleri

Somon dna’sı ile uygulanan estetik tedavi yöntemleri, hastanın cilt sorunlarına göre 3 – 4 seans şeklinde uygulanır. Uygulamalar, 2 -4 hafta arayla yapılır ve tedavi ihtiyaçlarına göre seans sayısı artırılabiliyor.

Tedavi sürecinde işlem adımları belirlenir ve hazırlanan programa bağlı kalınarak süreçler yürütülür. İnce uçlu iğneler, hasarlı cilt bölümünde, 1 cm, 1.5 cm aralıklarla cilt altına uygulanır ve aşı sıvısı enjekte edilir. İlk seanstan itibaren, cildin nem oranında önemli artış olduğu ve cildin elastikiyetinin arttığı görülebilecektir.

Somon Dna Kimlere Uygundur?

Somon balığının dna’sı karışımı ile hazırlanan cilt bakım aşısı, 20 yaş üzeri herkesin cilt bakımında kullanabileceği tedavi yöntemlerinden birisidir. Cilt sorunu yaşayan her kadın ve erkek, daha çok yüz bölgesi cilt bakımları için kullanabiliyor. Aktif cilt enfeksiyonu olan ve hamile, emziren anneler için uygun değildir. Uzmanlar, genel sağlık durum tespitinden sonra uygulamaya başlar.

Somon Dna Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Cilt altına enjekte edilerek, cilt yenilenmesini sağlayan uygulama sonrasında, sonuçların etkili olabilmesi için önerilere uymak önemlidir. Tedavi işlemi tamamlandıktan sonraki birkaç saat içerisinde herhangi bir makyaj işlemi yapılmamalıdır.

Açık alana çıkacak olanlar, güneş koruyucu krem kullanmalıdır. İlk bir iki gün, sıcak su ile banyo yapmamalı ve sauna gibi sıcak ortamlarda bulunmamalıdır. Uzmanlar, tüm hastalara bu uyarıları ve önerileri yapıyor.